2014’in yeni mixerleri geldi….

Bu sene ProLight & Sound’da yeni mixerler görücüye çıktı..

 

 

.

 

Bu seneki ProLight & Sound Frankfurt’da, en çok ilgi gören SSL’in yeni Live serisiydi sanırım. Alıştığımız dijital mixerlerin aksine ortada kocaman 19″ bir ana ekran, hemen sağ üst bölümde küçük bir ekran, sol üstte ise eklenebilir extra fader bölümü ile değişik bir tasarımı var. Fader’ların hassasiyeti, butonların kasanın kalitesi filan çok başarılı. Ana ekranda pek çok şeyin yerini değiştirebiliyor, kendi kullanımınıza göre modifiye edebiliyorsunuz. In-out sayıları filan çok geniş.  Kanallara sadece isim yazmakla kalmıyor, isterseniz grafik atayabiliyor, renklendirebiliyorsunuz.

En etkileyici özelliklerinden biri, konsol / stage box patchlerken yaşanan sorunlardan birini çok rahat çözmesi. Konsolda mesela birinic kanala 32’inci girişi atadınız ve plasmancınız karıştırdı. Hemen kanaldaki bir düğmeye basıyorsunuz ve stage boxda patch yapılmış olan girişin üzerindeki Led ışık yanıyor ve resmen “buraya tak” diye bağırıyor…

 

 

Midas cephesinde ise ProX vardı. Tam 256 input’u olan yen modelde, üşenmeden saydım, fiziksel olarak 72 Aux, 24 Matrix var! E zamanın tüm monitörlerinin stereo kulanıldığını, FX lerin bile stereo bağlandığını düşünürsek anca yeter. Ne yazıkki bu mixeri 2015’ten önce piyasaya süremiyor. Çoğu mühendislerinin efsanevi marka Cadac’a geçtiğini düşünürsek, Midas’ı zor günler bekliyor diyebiliriz ne yazık ki.

Dip not; artık Midas’ların arka tarafında Made in London yerine, Made in China yazıyor..

 

 

Neredeyse Broadway’daki tüm prodüksiyon ve tiyatro mixerlerinin Cadac olduğu, analog zamanının efsanevi mixeridir Cadac. Ne yazikki zor günler geçirdi ve Dijital piyasa da başarılı olamamışken, uzak doğulu bir yatırımcının desteği ile sağlam yere basmaya başardı bence Cadac. Midas’tan da, Behringer birleşmesinden dolayı ayrılan mühendisleri transfer edince, kadrosunu geliştiren Cadac’ın, fuardaki en çok ilgi gören modeli CDC eight-32 oldu.

Sade ama herşeyi yerinde olan bir tasarımı var. En ilginç gelen özelliği ise, Mixerde önünüzde görünen Layer katmanlarını, ekrandan elinizle kitap sayfası çevirir gibi kaydırabiliyor olmanız! Yani kontrol etmeniz için ille geleneksel mixerlerdeki gibi 1’den16’ya kadar katman çağırmayıp, mesela 9’dan 25’e kadar olan kanalları kontrol edebiliyorsunuz. Ekrandan kitap sayfası gibi sağa-sola çevirince, kanallarınız ileri geri gidiyor..

Kocaman ekrandaki kanalın hangi bölümünde tıklarsanız, o bölümle ilgili ekranda Pop-Up menüler açılıyor. Klasik 4 band EQ yerine 6 Band EQ kullanabiliyorsunuz. Tüm çıkışlarda 31band GEQ olan mixerde, 16 VCA olması da hoş ayrıca.

 

Soundcraft cephesinde ise Vi3000 vardı. Vi6’nın biraz ucuzlatılmış versiyonu gibi gelsede, pek çok yeni özellik var. Stage box kullanmadan  mixerin arkasında olan 32in 32 Out var, Vi12deki gibi. 4 Adet Lexicon FX ile sınırlandırılmış mixerde artık Dante ve Universal Plugin ler mevcut.

 

 

Belki de en çok konuşulan Mixer, Avid’in yeni gözdesi S3L oldu sanırım. Yeni bir alt yapı sistemi olan mixer, D-Show veya Profil deki gibi Venue yazılımını kullanıyor. Stage box sistemi yenilenmiş. Her bir kutuda 16 giriş ve 8 çıkış bulunuyor ve maximum 4 kutu bağlayarak 64 in, 32 out olarak genişletebiliyorsunuz mixeri. Kullandığınız dosyayı, USB bellek ile D-Show da bile kullanabiliyorsunuz. Özellikle yer sıkıntısı olan kapalı salon, club, bar, balo salonu gibi yerler için ideal olan hardware kısmını, yanınızda taşıyabiliyor olmanız çok etkileyici.

Kullanıdığı yeni alt yapı sistemi ile, D-Show, Profile ve SC48 den ayrı duran S3L, yeni gelecek modellerin öncüsü olarak duruyor. AAX Dsp Plugin kullanan mixer, konsolu keşke biraz daha geniş olsaydı dedirti bana.